Ana içeriğe atla

Kuru Soğutucunun Performansını Etkileyen Tasarım Kriterleri

Kuru Soğutucunun Performansını Etkileyen Tasarım Kriterleri
  Ortam Şartları Bir Kuru Soğutucunun soğutma kapasitesi, ancak kullanılacağı ortam şartları bilindiği zaman belirlenebilir. Ortam hakkındaki en önemli kriter hava giriş sıcaklığıdır. Örneğin, soğutma amacıyla kullanılan Kuru Soğutucu seçiminde dikkat edilmesi gereken nokta, alınacak Kuru Soğutucunun kullanılacağı bölge şartlarındaki soğutma kapasitesinin bilinmesi gerekliliğidir.
    Elimizdeki örnekte 25 ºC hava giriş sıcaklığındaki soğutma kapasitesine göre alınan HT Kuru Soğutucu, gerçek kullanım yerinde 35 ºC hava giriş sıcaklığı ile çalıştırıldığında istenen kapasitenin % 83’ünü verebilmektedir; bu oran LT Kuru Soğutucu için ise ancak % 37’dir. Hava Giriş Sıcaklığına Göre Soğutma Kapasitesindeki Değişim HT LT 0 200 400 600 800 1000 1200 24 26 28 30 32 34 36 Hava Giriş Sıcaklığı oC Soğutma Kapasitesi kW hava giriş sıcaklığına göre soğutma kapasitesindeki değişim.
      Kuru Soğutucu tasarımında boru çapı ve borular arasındaki mesafeleri tanımlayan lamel geometrisi, kapasite ve basınç kayıpları üzerinde etkilidir. Lamel geometrisi, tasarım şartlarında ihtiyaç duyulan soğutma kapasitesinin uygun basınç kayıpları dahilinde sağlanacağı şekilde üretici tarafından kendi standartları arasından seçilir.
    Yoğun borulu geometrilerin daha avantajlı kapasite/fiyat değeri verdikleri söylenebilir; fakat bu durumda basınç kayıpları da artacağı için optimizasyona gidilmesi gerekmektedir. Pratik olarak, aynı ısı transfer yüzeyine sahip fakat farklı lamel geometrisi kullanılmış Kuru Soğutucuların, aynı şartlarda farklı soğutma kapasitesi ve farklı basınç kayıpları vereceğine dikkat edilmesi önemlidir. Hava Hızı Hava hızı, hava tarafındaki kısmi ısı transfer katsayısını etkilediği için önemli bir kriterdir.
   Hava hızı arttıkça ısı transferi arttığı için daha küçük bir ısı değiştiricisi yeterli olacaktır; bununla birlikte hava tarafı basınç kaybının artması nedeniyle yüksek hızlarda fan performansı düşer. Bu nedenle hava hızının optimum değerlerde seçilmesi gereklidir. Kuru Soğutucu uygulamalarında tavsiye edilen hava hızı 3-3,5 m/s civarındadır. Bu hızın altında hava hızları Kuru Soğutucunun çok büyük seçilmesini gerektirir. Yüksek hava hızları ise daha güçlü fanlar gerektirir.
   Hava hızına bağlı hava tarafı ısı transfer katsayısı 2.4. İç Akışkan Kış aylarında Kuru Soğutucularda donma riskine karşı önlem alınmalıdır. Aksi takdirde, iç akışkanın donması sonucu borularda oluşacak tahribatın onarılması son derece zordur. Onarım yapılabilse bile, getireceği ek maliyetin yanında, Kuru Soğutucunun performansının düşmesi de söz konusudur.
  Donma sonucu kullanılamaz hale gelmiş Kuru Soğutucuların tamamen yenilenmek zorunda kalındığı örneklere sıklıkla rastlamaktayız. Donma riskine karşı genel olarak uygulanan önlem, sistemin kullanım dışı bırakıldığı soğuk havalarda Kuru Soğutucu içindeki suyun boşaltılmasıdır. Bununla birlikte, borulama yapısından dolayı Kuru Soğutucu içindeki suyun tam olarak boşaltılması mümkün olmadığından, soğutma suyuna yeterli oranda antifriz (etilen-glikol) katılması gereklidir.
  Kuru Soğutucu seçiminde, kullanım sırasında soğutma suyuna eklenecek glikolün de hesaba katılması gerekir. Kuru Soğutucu tasarımı %25-%35 glikollü suya göre yapılmalıdır. Aksi takdirde, suya eklenecek glikolün soğutma kapasitesinde yol açacağı düşüş, Kuru Soğutucudan beklenen performansın alınamamasına yol açacaktır. Dolayısıyla, Kuru Soğutucunun soğutma kapasitesinin değeri, tasarım şartları ve glikol oranı bilgisi verilmezse bir anlam taşımaz.
   2.5 Ses Seviyesi Özellikle yerleşim yerlerine yakın uygulamalarda kuru soğutucuların çalışma sırasında fazla gürültülü olmaması önemli bir kriter haline gelir. Temel olarak fan motorundan ve fan kanatlarının yapısından kaynaklanan ses seviyesi, üretici verileri değerlendirilerek belirlenir ve uygun sınırlar arasında kalıp kalmadığı kontrol edilir. Gerekirse motor devri düşürülerek ses seviyesi azaltılabilir; bu durumda gerekli soğutma kapasitesinin sağlanması için ısı değiştiricisinin ısı transfer yüzeyi artırılmalıdır.

www.bilkargroup.com
www.bilkarsogutma.com.tr
info@bilkargroup.com
+90 212 343 50 40
+90 553 343 50 40

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMNİYET VALFİ NEDİR? EMNİYET VALFİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?

EMNİYET VALFİ NEDİR? EMNİYET VALFİNİN GÖREVLERİ NELERDİR? Buhar kazanı, basınç tankı ve diğer sistemlerde belirlenen limit basınca ya da sıcaklığa ulaştığında, otomatik olarak gaz salınımı yapan mekanizmaya Emniyet Valfi denir. Endüstriyel bir dille tanımlamak gerekirse; farklı akışkanlara ve belli bir basınca göre dizayn edilmiş sistemlerin tüm olumsuzluklara karşı korumaya alınması için, dizayn basıncı belli bir değer üzerine çıktığında akışkanın (bu buhar, sıvı ya da gaz olabilir) kontrollü olarak tahliye edilmesini sağlayan vanalara “Emniyet Valfi” denir. Emniyet ventili ve emniyet vanası olarak da adlandırılan Emniyet Valfi, emniyet subabından farklı olarak, bir akışın söz konusu olduğu sistemlerde fiziksel büyüklük tehlikeli değerlere ulaştığında akışı keser veya yönünü değiştirir Emniyet Valfi, monte edildikleri basınçlı ortamda artan enerji veya azalan besleme sonucunda ortaya çıkabilecek basınç yükselmelerine karşı sistemi korumaktadır. Emniyet valflerinde temel amaç

Çek valf nedir? Çek valf nasıl çalışır görevi nedir?

Çek valf nedir? Çek valf nasıl çalışır görevi nedir? Tek yönde akışa müsaade eden, diğer yönden akış kesitini kapayan ve yol vermeyen   çek valfler, hidrolik sistemde akışkanın tek yönde hareket etmesini sağlar. Çek valf nedir Geri dönüşsüz, tek yönlü ve gevşek valf olarak da bilinen çekvalf (check valf), akışkan maddeyi yalnızca tek bir yönde geçirebilmeleri açısından diğer valf türlerinden farklıdır. Bu tür bir işlevi, taşma tehlikesinin önlemesinin yanı sıra çeşitli güvenlik uygulamaları için de gereklidir. Tek yönde akışa müsaade eden, diğer yönden akış kesitini kapayan ve yol vermeyen valflerdir. Hidrolik sistemde çok kullanılan bu valfler akışkanın tek yönde hareket etmesini sağlar. Hidrolik devrede aşağıdaki sembolle gösterilir. Çek valf nasıl çalışır? Çek valfin çalışmasını otomobil, bisiklet vb. tekerleklerinde bulunan siboplara benzetebiliriz. Tekeri şişirmek istediğimizde hava geçişine izin verirler ancak içindeki bilya sayesinde havanın dışarı çıkması

DRAYER NEDİR

                                                     DRAYER NEDİR Drayer (filtre) kondenser çıkışına konulup görevi su ve asitleri emerek tutmak, küçük katı maddeleri de (toz vs.) süzmektir. Havanın yaş termometre sıcaklığı soğutma sisteminin iç temizliğine bağlıdır. Sistemin içinde sadece kuru ve temiz soğutucu akışkan ile kuru ve temiz yağ dolaşmalıdır. Akışkanın içine gerek sisteme doldurmadan önce ve gerekse sistemin diğer elemanlarından bir miktar su karışabilir. Bu su kılcal borunun evaporatöre giriş yerinde donarak sistemi tıkar ve soğutmayı önler. İçindeki toz ve küçük parçacıklar da tıkama yapabilir. Sistem içine su ve tozların girmesini önlemek hemen hemen mümkün değildir. Bunlardan başka soğutucu akışkan içinde bazı asitler de bulunabilir. Drayer Kurutucu ve süzgeç (drayer ve süzgeç) şu kısımlardan ibarettir. –         Bakır borudan gövde, kondenser içindeki basınca mukavim olarak yapılmıştır. Her iki ucunda boruların girebileceği delikler vardır. –